Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Lanet Olası Ben

Resim
Bugün gerçekten kötü hissediyorum, belkide bir insanın kalbini çok fena bir şekilde kırdım. Konuşuyorduk internetten tanışmıştık, sürekli bana çirkin olduğunu ve bu nedenle fotoğraf atamayacağını söylemişti ve ben de ona kendi sesimi attım. O da bana yüzünü karaladığı bir fotoğrafını attı benden iki yaş küçük olduğundan dolayı klasik ergen tribidir diye düşündüm ve sürekli ısrar ettim yüzünü çok merak ettiğimi ve görmek istediğimi söyledim. Onun çirkin olmadığını ve kimin böyle söylediğini sordum o bana herkes cevabını verdi. Ben ise ona kimseyi dinlememesini söyledim. O ise bana bana bakan bir daha bakıyor dedi fakat ikimizin de ortak dili ana dilimiz olmadığından yanlış anladığımı düşündüm fakat o bana hasta olduğunu söyledi. Ne hastası olduğunu sorunca ise akromegali olduğunu bana söyledi. Bu hastalık hakkında biraz araştırma yapınca insanların fiziksel görünüşü hakkında farklılıklar oluştuğunu ve bunların çok değişiklik gösterebildiğini öğrendim. Sonra bana söylediği herşey teker t...

Severim Dolunayı

Ellerimizin kenetlenmesini istiyorum Altın güneşin batışını izlerken Gökyüzünü sahiplenmek istiyorum O güzel gözlerinden yansırken Dalgaların sesini dinlemek istiyorum Kalbinin ritmine ayak uydururken Benim gecelerimi parlatan Sen olur musun Dolunayım

Kırmızı ve Siyah

Kalbimi açtım, içinde dolanıyorum. Her yer kırmızı ve siyah. Sanki kırmızılar ve siyahlar kavga etmişte leşleri her yere yayılmış gibi içerisi, siyah ve kırmızı kan göleti var ortalara doğru, göletin içinde de bir adacık, adacığın üstünde yalnız bir çocuk doyasıya ağlıyor, bir gözünden kırmızı diğer gözünden siyah akıyor gözyaşı, kaderine küskün her halinden belli gözlerini çok ince bir şekilde kısmış aynı asyalılara benziyor, ve yaptığı işi izliyor. Yaptığı iş ne diye soracak olursanız hiçbirşey cevabını verebilirim çünkü somut olan birşey yok sadece soyut. Üzgün bir çocuk siyah ve kırmızıyı karıştırıyor, kırmızı ve siyahı

Kurtuluş

Umudun kırılır, gözlerinden yaşlar dökülür. Yatakta döner durursun bütün gece, bir ışık girene dek gözüne uyumaya çalışırsın. O ışık gelince ise hayatın koşuşturması başlar, bu koşuşturmayla birlikte dertlerin karışır. Kafan işlerin ve dertlerin arasında gider. Zaman geçtikçe bunalırsın. Ölüyim de kurtuliyim dersin... Ölüm ne zaman kurtuluştur, yada ölümün kurtuluş olduğundan neden bu kadar eminsin diye sor kendine. Yada sen bu yöntemle mi kurtulacaksın hiç mi mücadele etmeyeceksin? Yoksa yoruldun mu? Birkaç ufak sinir bozucu varlık seni yordu mu? Gülünç duruma düşme, sen bu değilsin, sen daha iyisin. Ahh kime diyorum ben bunları sen herşeysin, ben herşeyim. Biz kalplerimizle bağlıyız, belki aynı şeyleri hissetmiyoruz belki düşüncelerimiz farklı ama bunlar bir problem olmamalı. Gidip kalplerinle bağlı olduğun yeni insanlar bul, sosyal medyadan, herhangi bir parktan, kafeden, kütüphaneden, işten veya okuldan. Nerede olursan ol, kalbinle bağlı olduğun kişiyi bulmak senin elinde. Korkma, ...

En sevdiğim dolunay

Resim
Bir yaz gecesi, evin bahçesindeki çimenlerde uzanıyorum. Her yerin ışığı kapalı, böceklerin cırlaması ve köpeklerin uğultusundan başka bir ses yok. Göz kapaklarım hafif kapalı ve o hafif bakışlarımı ağırca gökyüzüne yöneltiyorum. Göz kapaklarımı yavaşça aralıyorum. Her tarafta yıldızlar var odaklandıkça daha da fazlasını görüyorum ama ayı göremiyorum bu sırada. Hafifçe sola çeviriyorum kafamı  ve evet bu gece en sevdiğim olan dolunay var. Bana seni hatırlatıyor. Tenine hiç dokunmadığım halde düşüncesi bile beni kül eden seni. Gözlerimi kapatıyorum, nefesini  ve dokunuşlarını hayal ediyorum. Bu hayaller beni gerçekler dünyasından siliyor ve ayaklarım aşk dolu hayal dünyamın zeminine yavaşça değiyor. Ve ben orada Seni buluyorum.

Biraz da Şiir-6

Resim
Şarkılar içinden seçtim, en güzel mırıldanabileceğimi Mevsimler içinden seçtim, en güzel sevebileceğimi İlk baharda açsan bu kadar severdim, son baharda dökülsen daha çok İzlerken dökülen yaprakların bir süre sonra tekrar açtığını Mırıldandım seni, en sevdiğim olan seni Kalbim, gönlüm, yüreğim Bu üç yer arasında gidip geliyorsun

Yalnızlık

Resim
Yalnızlık, nedir? Yalnız olduğunu nasıl hissedersin? Bence yalnızlık duygularını anlatmak isteyince dinleyecek kimsen olmamasıdır, işte o zaman yalnız sayarım kendimi. Belki de gözlerimizi kısıp güneşe bakarken gözüken kirpik taneleri kadar yakınızdır birbirimize ve içimizden biri kırılana dek birbirimize değmeyiz. Hayatında kaç insan var diye sordun mu hiç kendine? Yada kaç tanesinin var olması senin için önemli? Sessizlik her zaman iyi midir, bazen kulaklarında arayacağın özel bir ses vardır, bu nedenle sessizlik bana göre değil. Kısıkta olsa bir ses olmalı kalbime giden, kalbime gitmezse gürültüden başka bir şey değildir zaten, hayat kısa elveda.

Biraz da Şiir-5

Resim
Dudaklarından dökülen o güzel sözcükler Gecemi aydınlatan dolunay Kalbinden geçen güzel düşünceler Arkalarında parıltılı tozlar bırakan yıldızlar Bana bakan gözlerin Aşkın alevini isteyen ben

Biraz da Şiir-4

Resim
Acılar damlıyor gözlerinden Yakıyor düştüğü yeri Kapatırsan gözlerini Yakar mı içini de Seversem seni Diner mi acıların? Kalbimden bir kuş uçup Tutar mı seni? Sözler bazen can yakar Bazen adam eder Bazen de yok eder Kuşların da kanatları kırılır Uçamazlar, tutamazlar Tutunamazlar

Bir Kalp Soğuğu

Resim
Zaman hızlı mıdır? Yoksa yavaş mı? Yaşadığımızı nasıl hissederiz? Büyüdüğümüzü nasıl anlarız? Çocuk olmak  iyi midir? Bunların cevabını kendimce vermek isterim. Zaman gerçekten çok hızlı bunu en iyi, sevdiğiniz birisi ölünce anlıyorsunuz.  Sesi sürekli kulaklarınızda, sanki en son dün konuşmuşsunuz gibi. Fakat böyle hissetmemize karşın aradan aylar geçmiş. Bunu fark edince kalbimize soğuk bir rüzgar eser ve işte o zaman yaşadığımızı hissederiz. Üşüyorum, çok üşüyorum. Neredeyse kalbim buz olacak ve bu donma noktası benim büyüdüğümün göstergesi olup hayatım için bir dönüm noktası olacaktır. Ama o buzdan kalbin içinde her zaman bir çocuk olacak, babasız bir çocuk. Birisi gelip kalbimizi ısıtıp, buzları eritinceye kadar o çocuk orada kalacak. Kalbimizdeki buzları eritecek kişiyi bulduğumuzda ise çocuk olmak iyidir.

YOK OL

Resim
Sus konuşma daha fazla, içindeki sözcükleri duymak canımı yakıyor, sadece sessizlik istiyorum senden. Söylediklerin kalbime ulaşmıyor sadece beynimde gürültü etkisi yaratıyor, sürekli yankılanıp duran iğrenç bir gürültü. Beni delirtiyor bu kadar sık tekrar etmesi. Bu nedenle sus, daha fazla konuşursan mezarını bile yok ederim. Benim için sadece ölü kal. Elveda artık yok ol.

Rüzgar Esintisi

Resim
Soğuk esen rüzgar kadarsın gözümde, üşütüyorsun beni ve senden bir an önce kurtulmak istiyorum. Gidip bir battaniyeye sarılıp, sıcak duş alıp, kahve içip senin etkinden kurtulmak istiyorum git artık aklımdan

Biraz da Şiir-3

Resim
Arıyorum göremiyorum Ruhsuzlar diyarında ruhumu kaybettim Yolsuzum kaptan yön gösterir misin? Elimden tutup bindirir misin gemine? Akalım seninle ruhumun dalgalarına Fırtınalar korkutur beni Elimi bırakmasan olur mu?

İstanbul Güzelliği

Resim
Ah canım İstanbul denizin kokusunu içime çektiğim canım şehrim, vazgeçilmezsin hiçbir yere, şurada oturup yediğim bir simit bütün gurme yemeklerine bedeldir benim için, kıyında ayaklarımı salarak bakarım martılara, öpücük yollarım sevdiğim bulutlara

Biraz da şiir-2

Resim
Uyumaya korktuk uyanamadık Ayrılmaya korktuk sevemedik Ölmeye korktuk yaşayamadık Gitmeye korktuk dönemedik El olmaya korktuk biz olamadık Kalp bu dayanır mı sadece yok olduk

Korkunç Geceler

Resim
Her yanım titriyor, geceleri uyumadan ilaçlar alıyorum, yazılar yazıyorum belki rahatlatır diye. Yaptığım şeyler insanlara nasıl geliyor bilemiyorum benden rahatsız mı oluyorlar yoksa mutlu mu oluyorlar. Gerçekten problemli bir insanım. Hatalı üretimim. Ölmek istiyorum her geçen gün daha fazla, yaptıklarımın bir amacı yok. Yalnızlığa doğru gittiğimi bildiğim halde yolumdan dönmüyorum. Uçsuz bucaksız bir yol yalnız yürüyecek olan da ben, zorlukların hepsinde takılıp düşüyorum daha sonrasında kalkıp yeniden yürüyorum, sadece canım acıyor. İnsanlar beni gerçekten anlamıyor, yaptığım şeyler onlara saçma geliyor belki de yalnız kalmam lazımdır, yola iki kişi sığmaz. Göz yaşı nehrine atmam lazım insanları, onların düşmesinden oluşan dalgalar sel olup bana çarpmalı ama yıkılamam, çünkü bu amaçsız yolun sonu var mı öğrenmek istiyorum. Boş bir yaşam, her zaman boş olucam gerçekten, intihar edersem ailem üzülecek, yaşarsam etrafımdaki herkes, belki de o karşımdaki düşünceden oluşan kafese girmel...

Felaketin Tanrısı

Resim
Ben çok eski zamanlardan bir felaket tanrısıyım, hayatım hep kötülüğün içinde geçti, bir gün bir melek çıkıp beni kurtardı ve bana iyiliğin bir yol olabileceğini gösterdi, fakat onun çabaları ve emekleri benim güçlerim tarafından (Beyin yıkayıcı kötücül güçler bunlar) boşa çıkarıldı, suçluydum, beni unutacak diye korktum, benden uzaklaşacak diye korkuyorum, ne yapacağımı bilmiyorum.

Uçan Mutluluklar

Resim
O kadar gariptir ki mutlu hissediyorum (Yalan olsa da tuhaf işte) kalbimde ufak ufak patlamalar var. Arkadan çalan Valse'ın beni büyülemesi ayrı bir heyecan katıyor. Sonsuzluğun somutlaşmış hali beni sırtına almış kanatlarını çırpıyor. Yüreğim okşanıyor masum bakışlar tarafından. Hayatın sıkıcılığı belki huzur vericidir, aradığımızda huzur değil midir bazen, sadece sıkıcı olsun istiyorum şu an (Fakat boş değil altını çizerek söylüyorum sıkıcı). Ellerimden dökülen gül yaprakları havada süzülüyor rüzgarla karışmış bir şekilde buradan oraya gidiyor ve en son yaprak tanesi elimden çıkınca ben de bir gül yaprağı oluyorum sonsuzluğa doğru süzülüyorum. İnsanlarım görebileceği ufuktan çıkıyorum ve evet ben yok oldum.

Biraz da şiir-1

Resim
Gökyüzümüz olsun karanlık tavanlar Çizelim kendi yıldızlarımızı Silelim o umutsuzca akan gözdeki yaşları Ulaşana kadar bize yıldızlardan umut ışığı Bakmayalım bir daha kalbimizden dışarı -Ufuk Çizgisine Bakan Adam

Bakış ve Görüş

Resim
Sadece görüş açımızın bize gösterdiğini algılayabiliyoruz fakat buna rağmen her şeyi bildiğimizi söylüyoruz. Biz neyiz, kimiz de bu kadar egoluyuz, kendi içimizdeki öfkeyi göremeyecek kadar körleşiyoruz

Karanlık geçit

Resim
Ellerimi uzatıyorum karanlığın içine doğru, çıkartmam gereken bir şeyler varmış gibi hissediyorum. O karanlık kollarımı içine çekiyor gibi ama çok güçlü değil. Elim bir şeye takılıyor ve o şeyi hemen çekiyorum. Bu şey ağır mı yoksa beni mi çekiyor anlayamadım, yavaşça ama etkili bir kuvvet uyguladım, çünkü onu kendime çekmeliydim. Sonunda dışarı çıktı fakat ne olduğunu anlayamadım.

Koku Etkisi

Resim
 Bazen bir koku geliyor burnuma, ölüm diyesi geliyor insanın bu kokuya, ölümü kokluyorum. Başı sızlatan ve ciğerleri daraltan bir etkisi var. Nefes aldırmıyor ve akla sadece gözleri kapatmak geliyor o anda içimden. Neden bilmiyorum fakat bu kokuyu sonuna kadar içime çekmek istiyorum